İrtibatı Koparmayalım!
ağzını açmak deyimi
(1) konuşmaya başlamak. örnek: Ağzını açtı mı susmak bilmez. (2) onur kırıcı, ağır sözler söylemeye başlamak. örnek: Ağzını açtı mı söylemediği kalmaz. (3) aptal aptal bakınmak. örnek: Öyle ağzını açıp durma, bir şey yap.
- volta atmak
- ekten pükten, sarı kıza kaftan
- aslan sütü
- el ele
- deliğe girmek
- ağzına vermek
- çekişe çekişe pazarlık
- burnu sürtülmek
- babayı almak
- bir araba
- kan ter içinde kalmak
- cıvataları gevşemek
- deve yürekli
- hem suçlu hem güçlü
- vız gelmek
- gerize taş atmak
- zar zor
- eli ayağı gevşemek
- çakal öldüye vurmak
- yerini doldurmak
- divanesi olmak
- ahu gibi
- çiğ iplik
- götüne tekme atmak
- beş para etmez
- aklını başından almak
- etek öpmek
- ağır söz kişinin
- dağlara düşmek
- seninki can da benim ki patlıcan mı
- böylesine can kurban
- arına gitmek
- bir kol çengi
Son Sorgulanan Deyimler
Deyim
Anlamı
(1) konuşmaya başlamak. örnek: Ağzını açtı mı susmak bilmez. (2) onur kırıcı, ağır sözler söylemeye başlamak. örnek: Ağzını açtı mı söylemediği kalmaz. (3) aptal aptal bakınmak. örnek: Öyle ağzını açıp durma, bir şey yap.
bir işte pek az ilerlemek. örnek: Çok çabaladık, bir arpa boyu kadar gitmek bile nasip olmadı.
(1) kısa zamanda çok ilerlemek, yayılmak, artmak, çoğalmak. örnek: Bahçedeki zararlı otlar aldı yürüdü. (2) (biri) kısa zamanda çok ilerlemek, üne ya da varsıllığa ermek. örnek: Adam aldı yürüdü, yakında iyice ilerler.
bir konunun istediği gibi sonuçlanması için gücünü kullanmak. örnek: Bakan, ağırlığını ortaya koymak istemedi.
(1) çok dikkatsiz olmak. örnek: Allahlık biri, burnunun ucunu görmekten yoksun. (2) sarhoşluk nedeniyle bastığı yeri bilmemek, çok sarhoş olmak. örnek: Lokantadan çıktığında burnunun ucunu görmüyordu, eve nasıl gitti acaba?
argo elinde bulunanı, parasını, malını boşu boşuna harcamak, kumar, içki gibi şeylerle heba etmek.
ortada görünmemesi gereken kişi, kimseden çekinmeden ortalıkta dolaşmak.
(1) güç bir duruma düşüp davranışlarıyla utandığını belli etmek, utanıp sıkılmak. (2) bir şey söylerken utangaçlık, sıkılganlık ya da kibarlık davranışlarında bulunmak.
(1) ayrıntılara yer verilmeyen, parçaları arasında uyum bulunan, dağınık olmayan, örnek: Ona derli toplu bir yanıt vermeliyiz. (2) düzenli, örnek: Artık derli toplu bir yaşam istiyordu. (3) düzenli bir biçimde, örnek: Düşüncelerini derli toplu söylemeye çalışıyordu.
(1) çamaşırı, kirli bir suda yıkayıp uygun olmayan bir yerde kurumaya bırakmak. (2) bir işi özensiz, üstünkörü yapmak.
Bir konu üzerinde herkesin istediği gibi, rastgele konuşması ve bu konuşmalardan bir sonuç alınamaması.?Ortalık kızıştı, her kafadan bir ses, kimin ne dediği anlaşılmaz oldu.?
Yayın Ağımız
Bu listede yer alan sitelerimiz günlük hayatınızda gerek eğitim, gerek iş, gerek eğlence ve gerekse alışveriş konusunda yardımcı olmak için uzman ekipler tarafından hazırlanmaktadır.Eğitim Sitelerimiz
Eğlence Sitelerimiz
Rehber Sitelerimiz
Diğer Sitelerimiz
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2025
Sitemizin SEO çalışması Seo Uzmanı Zeze tarafından yapılmıştır.anlaminedir.com bir nerededir.com sitesidir.